Haddini Aşan Yaşam Rehberi | Uyku, Biraz Uyku - Uyku Nedir

Haddini Aşan Yaşam Rehberi | Uyku, Biraz Uyku – Uyku Nedir

Mehmet Serdar Kuzuloğlu, Podbee Media ile birlikte hazırlayıp sunduğu Haddini Aşan Yaşam Rehberi podcastinin 5. bölümde uyku üzerine konuşuyor. Bu podcastte uyku nedir, uyku için geçen zaman neden vicdan azabı duymamıza sebep oluyor gibi birçok soruya yanıt buluyoruz. Uyku kavramının detaylarının konuşulduğu “Uyku, biraz uyku” podcast içeriğine Spotify, Apple Podcast ve Google Podcast platformlarının yanında Podbee Media web sitesinden ulaşabehmetlirsiniz.

Detaylar

Giriş: Güzel bir uykunun keyfini bilmekle birlikte uykuda geçen her anımızı vicdan azabına dönüştüren şey nedir? Uykuda geçen zaman boş mudur?

Hayat bir uykudur, ölünce uyanır insan. Sen erken davran, ölmeden önce uyan.

Mevlana Celaleddin Rumî

Gece, düzen güçleri uykudadır. Bürokrasi, askeriye, okullar, polis, kısacası yaşamımızı düzenleyen tüm güçler uykudadır; sokakta devriye gezen nöbetçi polis dışında. Askerler de hepimizden önce yatağa girerler. Dünyanın bu en baskıcı kurumunun mensupları, en erken yatanlardır aynı zamanda. Aslında, tüm totaliter kurumlarda, daha doğrusu, tüm kurumlarda (tüm kurumlar totaliter değil midir zaten?) insan her zaman erken yatmak zorundadır – yatılı okullarda, manastırlarda, ailede, cezaevlerinde, hastanelerde… Kişinin istediği saatte yatma hakkını destekleyen, bu özgürlüğe onay veren hiçbir kurum tanımıyorum. Aşk (?) üzerine kurulu olan ve iki kişinin özgür iradesiyle gerçekleşen evlilik kurumunda bile, çiftler yatağa aynı saatte girmezlerse, biri daha geç yatar, geceyi daha fazla yaşarsa, sorunlar çıkmakta gecikmez. Kurum her zaman “geç” yatanı suçlar, erken yatanı değil. Avrupa feodal toplumunda tüm kent sakinleri mumlarını aynı saatte söndürmek zorundaydılar; bayramlar dışında. Düzen ve baskı güçlerinin doğal yapısı, her zaman belirli bir uyku saatini zorunlu kılar. Bu belirli saatin erken bir saat olması da yine onların doğal yapısından kaynaklanır…..

….Gün ışığı içimizdeki teslimiyetçiliği ortaya çıkarır, ama geceleri kendimizi özgür hissederiz….Geceleri âşık olur, birbirimize aşkımızı geceleri ilan ederiz. Gündüzler bizi mantığımızı kullanmaya, kendi hapishanemize kapanmaya zorlar….Savaşlar genellikle şafak sökerken başlar. Devlet gün boyunca öldürür, infazları gerçekleştirir. Gün boyunca hayatta kalmaya, geceleri ise yaşamaya çalışırız…..Gün ışığı bir tuzaktır. Işık bizi kör eder. Ama geceleri, gözlerimiz fal taşı gibi açılır.

Gündüz Vassaf, Cehenneme Övgü

Nedir: Uyku bir mesele, öyle bir mesele ki tercihen içine giriyoruz. Halbuki biyolojik bir ihtiyaç. Peki uyku neden probleme dönüyor?

  • Çağdaş insan için uyku, hiç birşey yapmama halidir. Ömrümüzün üçte birini alıyor, karşılığında ise birşey almıyoruz. Uykuya gerekli zamanı vermezsek onun marazları ile başbaşa kalıyoruz.

Bir adım geriden: Bir önceki bölümlerde zamandan bahsetmiştik. Zaman mevhumu içerisinde saatin keşfedilmesiyle gece yaşanabilir hâle geldi. Elektriğin keşfiyle güneş battıktan sonra zamanın devam ettiğini gördük.

Kavramsal açıdan: Sözcük olarak uyku, uyuma ile ilgili kelimelerde anlam bozukluğu var. “Uyanık ol” gibi ifadelerle “uyumak” sanki faydasız bir an olarak nitelendirilir. Diğer yandan uykuyu sorunlar ile etiketlerken birçok uyku tekniği beraberinde geldiği görülür.

Performatif olarak: Uykuyu performansa dönüştürme hastalığımız var. Modern yaşamın durduğu bir an olması açısından tüketici alışkanlıklarımız da duruyor. Bu durağanlığın yanında giyilebilir teknolojilerle uykuyu takip edebiliyor, verimliliği ölçülebiliyor hatta sonuçları sosyal ağlarda paylaşabiliyoruz.

Farklı bir kavram: Letarjik uyku diye bir uyku var, yarı ölü, bayhınlık uykusu. Uyuyan kişinin sanki ölü gibi uyuması. Bu yüzden öldü sanılan, hatta gömülen insanlar olduğu söyleniyor.

Film önerisi: 2003 yapımı Good Bye Lenin! Berlin duvarının yıkılması öncesi ana karakterin anneannesi letarjik uykuya dalıyor. Uyandığında duvar yıkılmış, fakat doktorlar değişimlerden bahsedilmemesini söylüyor. Şoka uğramaması için duvarın yıkılmadığının anneanneye nasıl gösterildiğini anlatan bir film.

Hayvanlar alemi: Hiç uyumayan hayvan yok fakat uzun süre uyumayanlar var. Katil balinaların bir ay uyumadığı oluyor. Yunus yavruları, doğduktan sonra ilk bir ay hiç uyumuyorlar. 200 gün boyunca hiç uyumadan göç eden kuşlar var. Zürafaların günde beş dakika uyuduğu biliniyor.

Biyolojik açıdan: Uyku haline geçmemiz yaklaşık 90 dakika sürüyor. Uykunun nasıl başladığı ise bir muamma. Araştırmalara göre deliksiz uykuda bile uyanılan anların var fakat bunu farketmiyoruz.

Bilimsel açıdan: ABD Indiana Üniversitesi’nin insomnia (uykusuzluk) üzerine yaptığı bir araştırmada en etkili sebep sürekli saate bakma olduğu tespit edilmiş.

  • İngiltere Cambridge Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre sağlıklı bir beden için 7 saatlik uykunun yeterli olduğu tespit edilmiş. Daha az veya fazla uyku ise akıl sağlığını olumsuz etkiliyor.
  • İngiltere Cologe London’ın ararştırmasına göre gün içerisindeki şekerlemelerin faydalı olduğunu söylüyor. Öğle saatlerinde 30 dakikalık uyku özellikle ileri yaşlarda beyin işlevini yükseltiyor, gece uykusunun kalitesini artırıyor.
  • Avustralya Queensland Üniversitesi’nin yaptığı bir ararştırmada uyku apnesi ile alzheimer arasında bir ilişki tespit edilmiş.
  • Okuma önerisi: Avustralya Monash Üniversitesi’nin yaptığı araştırmada derin uykunun demansı azalttığı tespit edilmiş. Bağlantıdan araştırmaya ulaşabilirsiniz.

Ne işe yarar: Uyku, beyindeki toksikleri temizliyor. Bununla ilgili Russel Foster’ın “Uykunun nörobilimi” başlıklı TED videsunu izleyebilirsiniz.

Az uyku: Demans riskini artırıyor. Cildimiz bozuluyor. Kalp-damar rahatsızlıklarını tetikliyor. Sonucunda obezite, kanser riski artıyor. Dolayısıyla yeterli uyumamız lazım. Ama uyuyamıyoruz. Bunun en büyük sebebi teknoloji. Az uyumamızın sebebi olan teknoloji aynı zamanda uyumamız içinden elinden geleni yapıyor. Bir sonraki “Uyku, kardeşim ver elini” bölümünde uyku ile teknoloji ilişkisini dinleyeceğiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir