Yakub Çelebi'nin Öyküsü adlı kitabın üzerinden Akdeniz'de etkileşim ve Türk Katalan İlişkileri

Kültür & Tarih Sohbetleri | Türk Katalan İlişkileri

Kültür Tarih Sohbetleri ikinci bölümde, Yakub Çelebi’nin Öyküsü kitabından iktibasla Türk Katalan ilişkileri konuşuluyor. İletişim Yayınları’ndan çıkan Juan Carlos Bayo’nun önsözünü yazdığı, 1400’lü yıllarda yazılan Katalan Edebiyatı’na ait olan eserden hareketle 14. yüzyıldaki Akdeniz’deki etkileşimler konuşuluyor. Kültür Tarih Sohbetleri ikinci bölüm 23 Ağustos 2023 tarihinde gerçekleşti. Birinci bölümde bahsedilen sıcakların bitmesini beklemeden üç hafta içerisinde ikinci yayını gerçekleştirdikleri görünüyor. 34 dakika süren yayına YouTube ve Spotify kanalarından ulaşılabiliyor.

Kısaca

Yakub Çelebi’nin Öyküsü adlı kitap üzerinden Türk Katalan ilişkileri üzerine odaklanılmaktadır.

Öne Çıkanlar

🌍 Kitap, Akdeniz’de farklı kültürlerin etkileşimini anlatmaktadır.

📚 Yakub Çelebi’nin Öyküsü kitabındaki önsözü, Türk Katalan ilişkilerini ele almaktadır.

🏰 Kitap, tarihi ve kültürel bir arka plana sahiptir.

🌊 Akdeniz’in önemi ve etkisi, kitapta vurgulanmaktadır.

🗣️ Kitap, dönemin dil ve iletişim konularına odaklanmaktadır.

📖 Yakub Çelebi’nin hikayesi, okuyuculara yeni bir perspektif sunmaktadır.

🌟 Kitap, farklı toplumlar arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları vurgulamaktadır.

Detaylar

Esere genel bakış: Yakup Çelebi’nin Öyküsü içerisinde Katalanlar’a ait herhangi bir bağlamın bulunmamasının yanında Yıldırım Bayezid’in “hain” ve “gayri meşru” diye nitelendirilmesi, Yakup Çelebi’yi merkeze alan bir kurgu ile anlatı yapılması öyküyü ilginç kılıyor.

Editörün Notu >>> Yakup Çelebi’nin Öyküsü kitabının önsözü

Yayını izlemeden-dinlemeden önce Juan Carlos Bayo’nun kaleme aldığı önsözün bir kısmını okumak isterseniz aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz.

https://iletisim.com.tr/Images/UserFiles/Documents/Gallery/yakub-celebi.pdf

Öykünün Katalanlar ile olan ilişkisi: Öykünün Katalanlar ile olan ilişkisi daha önce yaşanan olaylara bağlandığı görülüyor. 1300’lü yıllarda başlayan Katalan Kumpanyası’nın Bizans’ın emrine paralı olarak girmesiyle birlikte Anadolu ile ilişkileri başlayan Katalanlar’ın, sonuç olarak böyle bir öyküyle Anadolu’yu terk ettiklerini görüyoruz.

Editörün Notu >>> Katalan okumaları

Katalanlar’ın tarihi hakkında bilgi almak için aşağıdaki bağlantıları inceleyebilirsiniz:

https://www.ekrembugraekinci.com/article/?ID=910

https://parlakjurnal.com/katalonya-tarihi-ve-cografyasi/

Türk-Katalan ilk ilişkilerinin Bizans ile Katalanların aralarının bozulması sonrası Osman Gazi ile başladığı görülüyor. Kemal Tahir’in Devlet Ana romanında Katalanlar ile ilgili atıflara yer verilmektedir.

Editörün Notu >>> Devlet Ana romanından

Ozan Sağsöz’ün yayının 4. dakikasında atıf yaptığı Kemal Tahir’in Devlet Ana romanında Katalan şövalyelerini geçtiği kısmı aşağıda bulabilirsiniz.

Sen-Jan Şövalyesi Notüs Gladyüs Gemlik’te Anadolu toprağına ayak basalı 15 gün olmuştur. Ertuğrul Bey’in topraklarının sınırında bir mağarada yaşayan Cenevizli keşiş Benito’yu bulmaya çalışmaktadır. İndiği Issız Han’da bu ülkeyi 6 aya varmadan ele geçirebileceğini düşünür. Damarlarında dolaşan kral kanına güvenmektedir. Napoli Kralı’nın gayrimeşru çocuğudur. Bitinya ucuna yerleşmiş Ertuğrul’un güvenilir hiçbir dayanağı olmadığını anlamıştı. 90 yaşındaki yatalak Türkmen’i, bazı tekfurların yardımıyla ortadan kaldırmak işten değildi. Ondan boşalacak yere kendisi geçecekti. Dükalığını kuracak ardından Bitinya prensliğini ilan edecek, tekfurları bağımlı kılacaktı. Bunun için birkaç yüz Katalan, bir o kadar da Türkopol savaşçısı toplaması yetecekti.

1300’ler ile birlikte Katalan askerlerinin bir kısmı Anadolu’da Osmanoğulları, Menteşe Beyliği gibi Türk boylarıyla çıkar ilişkisi içerisinde bulunduğu, bir kısmı da Atina’ya Türkler sayesinde gidip yerleştikleri anlaşılıyor. Öyküden de anlaşıldığı gibi “Türkler’e karşı bir önyargıları bulunmuyor“.

14.yüzyıl Avrupa-Anadolu tarihi incelenirken bir köşede Katalanlar’ın olduğu gerçeği bulunmakta. Katalanlar Türkler ile ilişki kurarken Akdeniz’de dönemin etkili devletleri olan Venedik’in Bizans’ın politikalarında da Katalanlar’ın etkisi olduğunu anlıyoruz. Örneğin, Venedik’in etkisiyle Katalanlar’ın Vatikan tarafından aforoz edilmesi gibi olaylar yaşanıyor.

Türkler tarafına baktığımızda 1300’lerin sonuna doğru Katalanlar’ın vatanı olarak kabul edilen Barselona’daki tersaneye 4 tane Türk gönderiliyor. Barselona noter kayıtlarında 1380’lerin sonunda 141 tane Türk köle olduğu kayıt altına alınmış, vaftiz olmaları yani Hristiyan olmaları karşılığında özgür bırakılacağı vadedilmiş. Kilise kayıtlarına göre 107 tanesinin vaftiz olduğu belirtiliyor.

Editörün Notu >>> Barselona’daki Türk izleri

Yayında bahsedilen Türkler’in köle olarak Barselona’ya gelmesinin, vaftiz olmasının kaynağı Yakup Çelebi’nin Öyküsü kitabının önsözünde bahsedilmektedir. Kitabın 17. sayfasından şu şekilde geçmektedir:

….1389-1400 yılları arasında kayıtlı 141 Türk esir bulunmaktaydı….bahsettiğimiz 1389-1400 tarihleri arasındaki 141 Türk esirden 107’si kayıtlarda vaftiz edilmiş görünmektedir.

Editörün Notu >>> Katalan Atlası

Yayının 13. dakikasında Cengiz Özdemir’in Ozan Sağsöz’e atıfla “Katalan Atlası”nda bahsedildiği görülüyor. Katalan Atlası Vikipedi’deki yer alan bilgiye göre şu şekilde:

Katalan Atlası, Abraham Cresques tarafından 1375 yılında hazırlanan ve 14. yüzyıl Avrupası bakış açısından Eski Dünya’yı konu alan bir atlastır. Atlasta Avrupa, İskandinavya, Mısır, Afrika, Çin, Kafkasya, Arabistan, Orta Asya gibi bölgeler pek çok rakam, şekil ve yazıyla anlatılmıştır.

Wikipedia | Katalan Atlası

Katalan Atlası’nda Anadolu coğrafyası Türkiye olarak ifade edildiği belirtiliyor. Bu konuda Ozan Sağsöz’ün paylaştığı twitte Katalan Atlası’nda Türkiye olarak bahsedilen kısmı aşağıdaki bağlantıda görebilirsiniz.

Bu bahisten sonra yayında kitaba geçiş yapılıyor. Öykü, bin bir gece masalları tadında anlatıldığı, tarihsel gerçeklerinin bir yanında edebi metin olarak bir doğu masalı tadında sunulduğu ifade ediliyor. Tarihsel gerçeklik açısından öyküdeki I. Kosova Savaşı’nın hikayesi ile Neşrî’nin yazdığı Cihannümâ eserindeki hikaye ile neredeyse birebir örtüştüğü belirtiliyor. Bunun yanında edebi bir eser olması sebebiyle hayali olaylar olduğu gibi I. Murad dönemini anlatan ilk eser olmasından kaynaklı tam olmasa da tarihsel gerçekliğinin bulunduğu göz önünde bulundurulması gerekiyor.

Editörün Notu >>> Kitaba yapılan eleştiri

Yayında Yakup Çelebi’nin Öyküsü eserinin Edebiyat-Tarih karşılaştırması yapılmasının bir doktora tezi konusu olabileceği öneriliyor. Yaptığım araştırmada bu yönde detaylı bir inceleme bulamadım. Sadece Gündeme Dair Her Şey YouTube kanalında 14 Ağustos 2023 tarihinde yayınlanan “Osmanlı’da Katledilen İlk Şehzade: Yakup Çelebi” adlı yayının 10:37 anından sonra Tarihçi Yazar Samet Altıntaş bu esere atıfta bulunarak şu şekilde değerlendirmesini sunduğu görülüyor:

“…çok yanlı ve tarihteki senkronlar tutmuyor, isimler karıştırılıyor…tarihi kişilikler tam oturmamış…”

Eserin okunma amacını da şu şekilde ifade ediyor:

“İspanyolların bu meseleyle ilgilenmesi, Yıldırım Bayezid’in Avrupa’da ne kadar güçlü kudretli bir adam olduğunu, onları nasıl dövdüğünün bir yansıması olarak bu kitabı okuyabiliriz ama Yakup Çelebi isminin sadece bizim kroniklerde üstünkörü geçiştirilmiş bir hikaye olarak değil Avrupa’nın içlerinde de böyle bir edebi malzemeye dönüştüğünü görebiliyoruz.”

Yayının ilgili kısmını bu bağlantıdan izleyebilirsiniz: Osmanlı’da Katledilen İlk Şehzade: Yakup Çelebi

Kitapta geçen iki aşık bireyin aşklarını yaşarken “karşılıklı bit temizleme” eyleminde bulunduğu ifade ediliyor. 1400’lü yıllara ait bir metin olması sebebiyle bu detayın veriliyor olması ve bu eylemi destekleyecek güncel yayınların bulunduğu atfında bulunuyorlar. Yayında bahsedilen Sapiens kitabında bahsedilen kaynak bir eserde dilin gelişiminde karşılıklı temizlenmenin geçtiği belirtiliyor. İlgili eserden bahsedilen Ozan Sağsöz’ün twit paylaşımını aşağıda bulabilirsiniz:

Editörün Notu >>>

Kitap için tıklayabilirsiniz: https://www.goodreads.com/en/book/show/389530

Yayının sonunda kitaptan iktibasla Osmanlı’daki kardeş katli konusuna değiniyorlar. Ozan Sağsöz Türk geleneğinin zamanın şartları ile birlikte değerlendirilmesi gereken bir konu olduğunu ifade ediyor. Cengiz Özdemir, tarihi doğru anlamak için kendi döneminde değerlendirmek gerektiği, 19. yüzyıl itibariyle ortaya çıkmış insan hakları gibi kavramlarla değerlendirmenin doğru olmayacağını ifade ediyor.

Son olarak Halil Babilli’nin sorduğu bir soru üzerine, Yakup Çelebi’nin Öyküsü eserinden önce ve sonra Katalanlar’dan bahseden kaynakları Ozan Sağsöz aktarıyor. Bir tanesi 1300’lerde yazılan o yıllarda Katalan bölüğünde Bizans ve Anadolu topraklarında bulunmuş Ramon Muntaner’in yaşadıklarını kaleme aldığı günlüğüdür. Halil Babilli’nin bu esere bağlantı verdiği bir twit görülüyor. Aşağıda görebilirsiniz.

Bunun yanında Ozan Sağsöz birkaç kaynaktan daha bahsediyor. İlgililer yayının 32. dakikasından sonrasını dinleyebilir.

Editörün Notu >>> Türk-Katalan ilişkileri hakkında kaynak

İnternet üzerinde yaptığım araştırmada daha fazla kaynak ve bilgi için Hector Vielva Diego’nun “İspanyol Kaynaklarında Osmanlı İmgesi (1580-1641)” başlıklı yüksek lisans tezi incelenebilir. Tez yazarının konuk olduğu KTS #96 nolu yayını da izleyebilirsiniz. Teze aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/57703.pdf

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir