Cüneyt Özdemir YouTube kanalında 23 Ocak 2024 tarihindeki yayında Kızıl Goncalar ve Kızılcık Şerbeti aslında ne anlatıyor sorusu soruluyor. Yayına katılan sosyolog Dr. Feyza Akınerdem dizilerin diğer dizilerden farkının ne olduğu, tarikatların neden rahatsız olduğu, çatışmaya çözüm olabilecek mi gibi soruları yanıtladı. 16 dakika 33 saniyelik yayına YouTube üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kısaca1
Kızıl Goncalar ve Kızılcık Şerbeti dizileri, toplumdaki kutuplaşma konusunu ele alıyor. Her iki dizi de farklı sosyal grupları ve siyasi iklimi gösteriyor.
Öne Çıkanlar2
- 📺 “Kızıl Goncalar ve Kızılcık Şerbeti” dizileri toplumun içindeki kutuplaşma ve polarizasyon meselesini ele alıyor.
- 📰 Ana akım medyada genellikle laik batılı karakterler görülürken, bu diziler daha muhafazakar kesimlerin hikayelerine odaklanıyor.
- 🎭 Diziler, toplumsal gerilimle kişisel hikayeleri birleştirerek karakterler arasındaki çatışmayı küçük ölçeklerde gösteriyor.
- 🇹🇷 Türkiye’de uzun süredir var olan kutuplaşma ve önyargılar, bu dizilerde karakterlerin gündelik hayatlarına yansıtılarak işleniyor.
- 🤝 Diziler, farklı toplumsal kesimlerin kahramanlarını ve kötüleri göstererek izleyicilere empati yapma imkanı sunuyor ve toplumsal fayda sağlıyor.
Detaylar
Genel olarak tipik dizi formatı ile aynı olmakla birlikte dönemimizin siyasi atmosferine bağlı toplumsal gerilimin örtüşmesini görüyoruz. Özcan Deniz’in geçmişten bugüne oynadığı karakterlerden Türkiye siyasi tarihine ait bir endeks çıkarabiliriz. Asmalı Konak, Haziran Gecesi ve Kızıl Goncalar yayınlandıkları dönemin siyasi iklimine ışık tuttuğunu anlayabiliriz.
Burası önemli: Kızıl Goncalar, Kızılcık Şerbeti gibi dizilerde ise kutuplaşmanın ete kemiğe bürünmüş halini gördük. Bunun nesneleştirilmesi toplumsal anlamda konuşulmasını sağladı. Bahse konu dizilerin farkı ortaya çıkıyor.
Tarikatlar neden rahatsız?: Kurmaca dünyanın içerisine gerçekleri koyduğunuzda o gerçekleri temsil edenler rahatsız olabiliyor. Tarikatlar da etki grubu olduğu için buna tepki gösterebilirler. Dizide tarikatları kötülemek yerine kötüyü bağımsız gösteriyor.
Editör notu: Akademik Bakış
Bulunmuş öyküde, montajla ‘kurgulanmış’ bir geçeklik değil gerçek hayattan alınmış hikâyenin gerçekçi diyalog, kostüm gibi unsurlarla desteklenmesi söz konusudur. Ancak yine de unutulmamalıdır ki ‘gerçek’ ile ‘gerçek-miş gibi’ arasında büyük fark vardır ve kurgunun, mizansenin olduğu herhangi bir yapımı ‘gerçek’ olarak nitelendirmek mümkün görünmemektedir.
Candan Koçak, Dr. Öğr. Üyesi, Tele-klinik Dizilerde ‘Gerçekliğin’ Manipülasyonu: “Kırmızı Oda”, İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi – Sayı 56 /Kış 2021
Odak noktası: Muhafazakar kanadın bugüne kadar dile getirdiği “başörtülü baş kahraman neden yok” eleştirisine kendisinin cevap vermemesi sonucu karşımıza Nursema gibi bir kahraman çıkıyor ve toplumun her kesimi de kabul ediyor.
Çatışmayı göstermek iyileştirici midir?: Dizilerde bugüne kadar bildiğimiz iyiler-kötüler dışında “her kesimin içerisinde iyiler ve kötüler vardır” önermesinin gösterilmesinin iyileştirici tarafı olacaktır. Siyasi olarak bir kutuplaşma olsa da toplum bu durumdan yorgun ve rahatsız. Diziler de bu yorgunluğu gözler önüne serecektir.