World Economic Forum | Paydaş Kapitalizmi | Büyürken Yeşil Korunabilir mi

World Economic Forum | Paydaş Kapitalizmi | Gezegen vs Büyüme: Büyürken Yeşil Korunabilir mi?

World Economic Forum Paydaş Kapitalizmi podcast serisinin üçüncü bölümde “ekonomik olarak büyürken yeşil korunabilir mi” sorusuna odaklanıyor. Gezegenimizin geleceği için en büyük meydan okumalarından biri, ekonomik büyüme ile çevresel sürdürülebilirlik arasındaki dengeyi sağlamaktır. Sanayi Devrimi’nden bu yana, fosil yakıtlar dünya ekonomisinin itici gücü olmuş, ancak bu süreçte karbon emisyonları büyük bir hızla artmıştır.

Günümüzde, iklim değişikliğinin geri dönülmez etkilerini durdurmak için hızla yeşil enerjiye geçiş yapılması gerektiği biliniyor. Peki, gelişmekte olan ülkeler büyürken aynı hatalardan kaçınabilir mi? Bu makalede, ekonomik kalkınma süreçlerinin çevre üzerindeki etkilerini tartışıyor, yenilikçi çözümlerle büyümenin nasıl yeşil kalabileceğini araştırıyoruz.

Podcast kaydına; SpotifyApple PodcastYouTube üzerinden erişebilirsiniz.

Kısaca

Ekonomik büyümenin iklim değişikliği üzerindeki etkilerinin yanında gelecekte sürdürülebilir kalkınma ile karbon emisyonlarının nasıl dengeleneceği diğer bir önemli konu. Özellikle fosil yakıt bağımlılığının kalkınma sürecindeki tarihsel rolü göz önüne alındığında, gelişmekte olan ülkelerin büyürken iklim dostu çözümler öne çıkıyor.

Öne Çıkanlar

🌍 Gezegen ve Büyüme: İklim Krizi ve Ekonomik Kalkınma: Ekonomik kalkınmanın fosil yakıtlara dayalı tarihsel yapısı, iklim değişikliği üzerindeki olumsuz etkilerini derinleştiriyor.

🏭 Fosil Yakıtların Tarihi ve İklim Üzerindeki Etkisi: Sanayi Devrimi’nden bu yana fosil yakıtlar, sera gazı emisyonlarının başlıca kaynağı olarak gezegenimizin ısınmasına katkı sağladı.

📉 Net Sıfır Hedefine Ulaşmak Mümkün mü?: Gerçek sıfır emisyona ulaşmak, yenilenebilir enerji teknolojilerine hızlı geçiş ve küresel işbirliği gerektiriyor.

🇧🇩 Bangladeş’teki İklim Krizi ve Ekonomik Kalkınma Zorlukları: Bangladeş, iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele ederken ekonomik kalkınmayı sürdürme zorluklarıyla karşı karşıya.

💡 Yenilenebilir Enerji Çözümleri ve Teknolojik Yenilikler: Düşen yenilenebilir enerji maliyetleri, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için sürdürülebilir kalkınma fırsatları sunuyor.

🌱 Daha Adil ve Yeşil Bir Kalkınma Modeli Mümkün mü?: Yeşil büyüme, ekonomik kalkınmanın adil ve sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirilmesi için gerekli çözümleri barındırıyor.

Katılımcılar

  • Natalie Pierce: Moderatör, Global Shapers Topluluğu Başkanı
  • Peter Vanham: Moderatör, Gazeteci, Stakeholder Capitalism kitabı yardımcı yazarı
  • Risalat Khan: Bangladeşli İklim Aktivisti
  • Nicholas Stern: Londra Ekonomi Okulu Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Enstitüsü Başkanı
  • Mariana Mazzucato: Londra Üniversitesi Kamu Amaçlı İnovasyon Enstitüsü Direktörü, Mission Economy: A Moonshot Guide to Changing Capitalism adlı kitabın yazarı

Detaylar

Başlangıç noktası: Ekonomik kalkınmanın tarihi fosil yakıtlarla derinden bağlantılıdır. Kömür, petrol ve doğalgaz, modern dünyanın temel enerji kaynakları olmuş ve üretimden ulaşıma kadar her alanda hayatımızı dönüştürmüştür.

Fosil yakıtlara dayalı kalkınma modeli: Fosil kaynaklar atmosfere salınan sera gazları nedeniyle iklim değişikliğinin temel nedenlerinden biri haline gelmiştir. Bugün, küresel sıcaklık artışlarını durdurmak için fosil yakıtlardan hızla uzaklaşmamız gerektiğini biliyoruz.

Değişim zorunluluğu: Net sıfır hedefi, karbon salınımlarının dengelenmesini amaçlayan bir yaklaşım olsa da, bilim insanları gerçek sıfır emisyon hedeflerinin daha etkili olduğunu savunuyor. Ancak bu hedefe nasıl ulaşılacağı hâlâ bir tartışma konusu.

Net sıfırdan gerçek sıfıra: Gelişmiş ülkeler, karbon emisyonlarını azaltma konusunda bazı ilerlemeler kaydetmiş olsa da, gelişmekte olan ülkeler için durum farklı. Bu ülkeler ekonomik kalkınma aşamasında oldukları için karbon emisyonları artış eğiliminde. Dolayısıyla, küresel ölçekte etkili çözümler bulmak hayati önem taşıyor.

Bangladeş Örneği: Bangladeş, hızlı ekonomik büyüme kaydeden ülkelerden biri olarak öne çıkıyor. Ancak bu büyüme, ülkeyi iklim değişikliğiyle karşı karşıya bırakıyor. Yükselen deniz seviyeleri ve artan hava kirliliği, milyonlarca insanı etkileme potansiyeline sahip. Bangladeş gibi ülkelerde, ekonomik kalkınma ile çevre koruma arasındaki dengenin sağlanması zor, ancak kritik bir gereklilik.

Kalkınma ve yeşil teknolojiler el ele gitmeli: Yenilenebilir enerji teknolojilerinin maliyetlerinin düşmesi, gelişmekte olan ülkeler için büyük fırsatlar sunuyor. Ancak bu geçişin adil ve eşitlikçi bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bu nedenle, küresel çapta finansal ve teknolojik destek sağlanmalı, yeşil bir kalkınma modeli benimsenmelidir.

Risalat Khan ne dedi: Risalat Khan, Bangladeş gibi gelişmekte olan ülkelerde ekonomik kalkınmanın sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirilmesinin önemine dikkat çekiyor.

  • İklim değişikliğinin yıkıcı etkileriyle karşı karşıya olan bu ülkelerin, kalkınma süreçlerinde çevre dostu teknolojilere yönelmeleri gerektiğini belirtiyor.
  • Khan, dünya genelindeki emisyonların büyük bir kısmının gelişmiş ülkelerden kaynaklandığını vurgulayarak, gelişmekte olan ülkelerin de net sıfır hedefine ulaşmak için üzerine düşeni yapması gerektiğini ancak bunun adil bir yaklaşımla desteklenmesi gerektiğini ifade ediyor.
  • Ayrıca, Bangladeş’te iklim değişikliğinin etkilerinin yerel topluluklar üzerindeki doğrudan etkilerinden bahsederek, büyük ölçekli iklim değişikliği finansmanı ve bilgi paylaşımının bu geçişi kolaylaştırmada kritik olduğunu söylüyor.

Nicholas Stern ne dedi: Nicholas Stern, iklim değişikliğiyle mücadelede ekonomik büyümenin sürdürülebilir bir şekilde devam edebileceğini, ancak bunun için ciddi politik ve teknolojik değişikliklerin gerekli olduğunu ifade ediyor.

  • Stern’e göre, fosil yakıt kullanımını azaltarak enerji sektöründe yenilenebilir kaynaklara geçiş yapılması hem ekonomik büyümeyi destekler hem de çevreyi korur.
  • Özellikle gelişmiş ülkelerin karbon emisyonlarını azaltma konusunda öncü rol üstlenmesi gerektiğini belirten Stern, bu ülkelerin aynı zamanda gelişmekte olan ekonomilere finansal ve teknolojik destek sağlamalarının önemini vurguluyor.
  • Sürdürülebilir büyüme için altyapı yatırımları, doğa koruma çalışmaları ve karbon fiyatlandırması gibi uygulamaların öncelik kazanması gerektiğini savunuyor.

Mariana Mazzucato ne dedi: Mariana Mazzucato, ekonomik sistemlerin iklim krizi gibi büyük sorunlarla başa çıkabilmesi için “kapitalizmin kendi kendini dönüştürmesi gerektiğini” savunuyor.

  • “Mission Economy: A Moonshot Guide to Changing Capitalism” adlı kitabında detaylandırdığı bu yaklaşımda, kamu ve özel sektörlerin daha verimli iş birliği yapmasını, ortak hedeflerle toplumsal yarara odaklanmalarını öneriyor.
  • Bu bağlamda, Apollo misyonunu örnek göstererek, iklim krizi gibi küresel sorunların çözümünde, cesur hedefler belirlenmesi gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca, sürdürülebilir kalkınma için kamu desteği ve özel sektörün yenilikçi yaklaşımlarını birleştirerek “yeşil bir ekonomi” oluşturulabileceğini vurguluyor.

İklim Krizine “Ay’a Yolculuk” Yaklaşımı: Mariana Mazzucato, Apollo misyonunu iklim krizi gibi küresel sorunların çözümünde ilham verici bir model olarak kullanıyor. Apollo misyonunun, cesur bir hedef belirleyip tüm kaynakları ve iş birliklerini bu hedefe yönlendirmesi sayesinde başarılı olduğunu vurgulayan Mazzucato, iklim değişikliğiyle mücadelede de benzer bir yaklaşım gerektiğini savunuyor.

Ona göre, Apollo misyonundaki gibi, hükümetlerin ve özel sektörün yenilikçi, iddialı bir hedef belirleyerek birlikte çalışması ve toplumsal fayda yaratacak projelere odaklanması kritik önem taşıyor.

Mazzucato, bu yaklaşımı “Ay’a yolculuk gibi büyük ve zorlayıcı bir hedefe ulaşma” vizyonuyla birleştirerek, iklim krizini çözme sürecinde kamu-özel sektör iş birliğine dayalı, stratejik ve uzun vadeli bir yatırım modeline çağrı yapıyor.

Sonuç olarak: Ekonomik kalkınma ile çevresel sürdürülebilirliğin bir arada yürütülebileceği, ancak bunun ancak küresel işbirliği ve yenilikçi politikalarla mümkün olacağı sonucuna varılıyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin bu süreçte daha fazla desteklenmesi gerektiği ve yenilenebilir enerji çözümlerinin bu geçişte kritik bir rol oynayacağı vurgulanıyor​.

Özet Olarak

İklim krizi ile mücadele, tarihsel olarak ekonomik büyümenin fosil yakıtlara dayalı olmasından kaynaklanan zor bir denklemi çözmeyi gerektiriyor. Sanayi Devrimi’nden bu yana büyümenin itici gücü olan fosil yakıtlar, aynı zamanda sera gazı emisyonlarını da artırarak gezegenimizi ısıttı. Ancak teknoloji hızla gelişiyor ve yenilenebilir enerji maliyetleri her geçen gün düşüyor.

Artık gelişmekte olan ülkeler, zengin ülkelerin yaptığı hataları tekrar etmek zorunda değil. Yenilikçi çözümler sayesinde hem kalkınmak hem de çevreyi korumak mümkün. Örneğin, Bangladeş gibi ülkeler, ekonomik büyümelerini sürdürebilirken aynı zamanda yeşil enerjiye geçerek iklim krizinin etkilerini hafifletebilir. Gelecek, doğru politikalarla şekillendirilirse hem insanların refahı artacak hem de gezegen korunacak​.

Soru-Cevap

Bu bölümdeki içerik, glasp.co tarafından hazırlanan içerikten alınmıştır.

Fosil yakıtlar ekonomik kalkınmayı ve iklim değişikliğini nasıl etkilemiştir?

Kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtlar ekonomik büyümeyi desteklemiş, ancak emisyonları iklim değişikliğine katkıda bulunmuş, bu nedenle yeşil enerji kaynaklarına geçiş gerekliliğini doğurmuştur.

İklim değişikliğiyle mücadele için fosil yakıtlardan geçiş yapmak neden önemlidir?

Fosil yakıtların yakılması, atmosferde ısıyı hapseden sera gazları yayar ve bu durum küresel ısınmaya yol açar; dolayısıyla iklim felaketini önlemek için fosil yakıtlardan geçiş yapmak hayati önemdedir.

Az gelişmiş ekonomiler iklim değişikliğini daha da kötüleştirmeden nasıl ekonomik kalkınma sağlayabilir?

Gelişmekte olan ülkeler, sürdürülebilir ekonomik büyüme için yeşil teknolojiler benimseyebilir ve çevresel dengeleri bozmadan kalkınmayı sağlamak amacıyla gelişmiş ülkelerden destek alabilirler.

Sürdürülebilir ekonomik büyümeyi teşvik etmede kamu-özel sektör ortaklığının rolü nedir?

Kamu-özel sektör ortaklıkları, iklim krizi döneminde daha sürdürülebilir bir ekonomik modele geçiş için yenilikçiliği, yatırımları ve politika değişikliklerini desteklemede kritik rol oynar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir