Podbee Media ile M. Serdar Kuzuloğlu’nun birlikte hazırladığı “Haddini Aşan Yaşam Rehberi” podcast serisi ikinci bölümünün başlığı “İnsan ne için yaşar”. Bir önceki bölümde “Dert etmek başka birşey, dert edinmek başka birşey” diyerek dert edinmek bahsedilmişti. Bu bölümde kendimizi sürekli meşgul ederken ne için yaşadığımızı sorguluyor. Podcast içeriğine Spotify, Apple Podcast ve Google Podcast platformlarının yanında Podbee Media web sitesinden ulaşabilirsiniz.
Detaylar
Önceleri Tanrı’nın insana sırf yaşasınlar diye can verdiğini sanıyordum; artık diğer nedenleri de biliyorum. Anladım ki Tanrı insanların ayrı yaşamasını istemiyor; bu yüzden tek tek neye ihtiyaçları olduğunu açık etmiyor. Beraber yaşamalarını istediğinden hepsine kendileri ve diğerlerinin neye ihtiyacı olduğunu gösteriyor. İnsanlar sadece kendi hayatları için kaygılandıkları, kendilerini kolladıkları için yaşar sanırdım, oysa onları yaşatan tek şey sevgiymiş.
Lev Tolstoy, İnsan Neyle Yaşar?
Giriş öncesi: Hayat bize birşey borçluymuş gibi yaşıyoruz. Hayatın bize ne borcu var ne de bizim hayata borcumuz var, dolayısıyla hayat ile aramızda karşılıklı bir sözleşme yok.
- Hayatın anlamı ne: Hayatın bir anlamı yok. Ne var? Hayatın kazanabileceği bir anlamı var. Hayatımıza kattıklarımızla anlamlandırmaya çalışıyoruz. Hayatın anlamı yaşamın ta kendisidir.
Çıkış noktası: Modern yaşam bizi alışverişin parçası yaptı. Herşeyin (fiyat) etiketi var, buna göre yaşıyoruz.Hayatı da bu şekilde gördüğümüz için bir karşılık bekliyoruz. Bu da tatminsizliğe sebep oluyor.
Bir şeye erişmek onun ne derece anlamsız olduğunu anlatır.
Arthur Schopenhauer
Çoğu insanın yaşamı dışarıdan bakıldığında, anlamsız, boş görünen, içeriden bönce, akılsızca duyumsanan bir biçimde yaşaması anlaşılır gibi değil gerçekten.
Arthur Schopenhauer, İsteme ve Tasarım Olarak Dünya
Yakından bakış: Yaşamın içerisindeki boşluk, yaşamdaki rutinden geliyor. Modern yaşamın allayıp pulladığı birçok hayal, bir gün rutin haline geliyor. Dolayısıyla kendimizi sürekli meşgul etmek istiyoruz.
- Sıradan meseleler üzerine ne kadar kafa yorarsak, kafa yormamız gereken asıl meselelerin sorumluluğu, vicdani yükü bizden o kadar uzak kalıyor.
Gerçeklik payı: Virginia Üniversitesi psikologlarından Prof. Timothy Wilson tarafından yapılan bir araştırmada, katılımcıların 15 dakika boyunca uyumadan oturmalarını istedi. Katılmcıların çoğunluğu 15 dakikayı tamamlayamadı. Belli bir katılımcı hiç birşey yapmamaktansa araştırma kapsamındaki elektrikle titreşimi kabul etti. Araştırmaya göre bu durumda hayata anlam vermek kolay değil.
Editörün Notu >>> Timothy Wilson’ın 15 dakika araştırması
Yapılan psikolojik bir araştırmaya göre, çoğu insan kendi düşünceleriyle baş başa kalmaktan hoşlanmıyor. Araştırmacılar, insanların çoğunun hiçbir şey yapmak veya düşünceleriyle baş başa kalmak yerine bir şeyler yapmayı tercih ettiğini söylüyorlar.
Araştırmacılar, boş zamanlarında düşünmek yerine müzik dinlemeyi veya telefon kullanmayı tercih eden katılımcılar bulmuşlar. Bazıları düşünmek yerine kendilerine hafif elektrik şokları vermeyi bile tercih etmiş. Araştırma, yaşlıların da gençlerle aynı eğilimi gösterdiğini gösteriyor.
Araştırmacılar, bu durumu modern toplumun hızına veya elektronik cihazların yaygınlığına değil, insanların her zaman yapacak bir şeyler isteme isteğine bağlıyorlar. Araştırmalar, insanların genellikle dünyadan kopmayı tercih etmediklerini ve bu yaptıklarında bundan pek zevk almadıklarını gösteriyor.
Bu araştırma, insanların sık sık dış dünyayla etkileşim içinde olmayı tercih ettiğini ve içsel düşüncelerle baş başa kalmaktan kaçındıklarını ortaya koyuyor. (Kaynak‘tan ChatGPT özeti)
Hayattan kesit: BBC ölüme yakın insanlarla yaptığı bir röportajda şu soruyu sormuş: Yaşamdaki en büyük pişmanlığınız nedir? Verilen cevaplar şu şekilde:
- Başkalarının benim hakkında söylediklerini daha az umursardım.
- Ailemle ve arkadaşlarımla daha çok vakit geçirirdim
Editörün Notu >>> BBC’nin ölüme yakın bir deneyim röportajı
BBC Radyo 4’ün Kadın Saati programında ölüme yakın deneyim yaşayan iki yazarla konuştu ve bunun hayata bakış açılarını nasıl değiştirdiğini dinledi. Georgina Scull ve Tanya Shadrick’in ölüme yakın deneyim sonrası 7 tane tavsiyede bulunuyor.
- Ne istediğiniz konusunda dürüst olun.
- İşleri ertelemeyi bırakın.
- Tarihi değiştirmeye çalışmayın.
- İhtiyacınız olduğu kadar zaman ayırın.
- Yeni şeyler denemeye devam edin.
- Sevdiklerinizi tanıyın.
- Başkalarının ne düşündüğünü unutun.
Diğer bir gerçeklik: Cornell Üniversitesi’nin pişmanlıklar üzerine yaptığı bir araştırmada “en büyük pişmanlığınız nedir” sorusu sorulmuş. Araştırmanın sonucuna göre en büyük pişmanlğın ideal benliğe ulaşamama pişmanlığı olduğu görülmüş. Olmak istediğimiz kişiye ideal benlik denir.
Editörün Notu >>> Cornell Üniversitesi pişmanlık araştırması
Psikolog Tom Gilovich ve eski bir Cornell yüksek lisans öğrencisi, insanların, görevlerini, yükümlülüklerini ve sorumluluklarını yerine getirememekten kaynaklanan pişmanlıklardan çok, umutlarını, hedeflerini ve isteklerini yerine getirememekten kaynaklanan pişmanlıkların peşini bırakmadığını buldu.
Araştırma, kişinin benlik duygusunu oluşturan üç unsurun olduğu fikrine dayanıyor: Gerçek, ideal ve olması gereken benlik.
- Gerçek benlik, kişinin sahip olduğuna inandığı niteliklerden oluşur.
- İdeal benlik, ideal olarak sahip olmak istedikleri umutlar, hedefler, özlemler veya dilekler gibi niteliklerdir.
- Olması gereken benlik, görevlere, yükümlülüklere ve sorumluluklara dayalı olması gerektiğini düşündükleri kişidir.
Araştırma hakkında detaylı bilgi için bağlantıya gidebilirsiniz.
Ne yapmalı: Hedef koymak yerine idealler belirlemeliyiz ve hayatı belirlediğimiz ideallere göre yaşamalıyız. İdeallerin sabit fikre dönüşme tehlikesi olduğunu da unutmamalıyız.
En büyük bilgelik, anın tadını hayatın en yüce amacı yapmaktır; çünkü tek gerçeklik budur, geri kalan her şey sadece düşünce oyunudur.
Arthur schopenhauer, Dünyanın Istırabı Üzerine
Editörün Notu >>> O yaşa kadar ne yapmışlar sitesi
Serdar Kuzuloğlu’nun bahsettiği siteyi bulamadım. Bilenler varsa yorumlara yazabilirler. Teşekkürler.